28 Eylül 2015 Pazartesi

Çeviri Eğitiminde Bulut Teknolojiye Geçsek Nasıl Olur?


Öğrenciler çeviri teknolojisiyle daha haşır neşir olmak istiyor. Çeviriyi öğretenler olarak bizler imkânların yetersizliğinden, ders saatlerinin azlığından şikâyet ediyoruz. Çeviri teknolojisini çeviri eğitimine nasıl dâhil etsek sorusu üzerine düşünen çeviribilimciler farklı görüşler ileri sürüyorlar. Burada uzun uzadıya kuramsal bir tartışmaya girmeyeceğim. Ama çeviribilimin bu konuda tam bir görüş birliğine vardığını söylemek pek mümkün görünmüyor. Buna paralel olarak eğitim kurumlarında da farklı uygulamalar söz konusu. Kimi eğitim programlarında çeviride teknoloji kullanımı üzerine ayrı bir ders var ve öteki derslerde teknolojiden faydalanma konusunda İnternet ve çevrimiçi sözlük kullanımının çok ötesine geçilmiyor, kimi eğitim programları ayrı bir ders koymuyor ama programdaki derslerin geneline teknoloji kullanımını yayıyor. Öğrenciler teknoloji araçlarını çeviri uygulaması yaparken ihtiyaç duydukça öğreniyorlar. Kimi programlarda ise teknolojinin kullanımı pek fazla önemsenmiyor.
Çeviri teknolojisi masaüstü bilgisayarlardan çıktı ve hayatımızdaki laptop, tablet ve hatta cep telefonlarına yayıldı. Çeviri teknolojisi bu kadar yaygınlaşmışken çeviri eğitimine neden nüfuz etmesin ki?
Teknolojiyi bu denli yaygınlaştıran teknolojik gelişmenin adı bulut bilişim. Bulut bilişim çeviride kullandığımız yazılımları masaüstü bilgisayarlarımızdan çıkardı ve buluta taşıdı. Artık lisans satın alıp bilgisayarımıza yüklediğimiz yazılımların yerini üye olarak internet üzerinden kullandığımız bulut tabanlı sistemler aldı. Bunlardan adını son dönemde en çok duymaya başladığımız bulut tabanlı çeviri yönetim sistemleri özelinde devam etmek istiyorum. Ama hemen şunu da eklemek istiyorum, her yeni teknolojik yenilik hayatımıza girmeye kalkıştığında bizi biraz ürkütür ya, acaba kullanmayı denesek mi denemesek mi diye, işte bulut tabanlı çeviri yönetim sistemleri konusunda bu kaygıyı taşımamıza bence gerek yok çünkü bu sistemlerin farklı türlerini farklı amaçlar için zaten kullanıyoruz. Yani bulut bilişim hayatımıza gireli aslında epey zaman oldu. Facebook, Google Drive, Twitter, LinkedIn ve arkadaşlarından birini hiç kullanmamış olan var mı aramızda?
Bulut tabanlı çeviri yönetim sistemlerini kullanmak için ihtiyacınız olan şey İnternete bağlanan mobil bir cihaz ve yazılımın web sitesinden edineceğiniz bir hesap. Edineceğiniz diyorum çünkü çeviriyi öğretenler ve öğrenenlerden genellikle hesap açmak/kullanmak için ücret talep edilmiyor. Buradan bize bu olanağı sağlayan hizmet sağlayıcılara teşekkürlerimi iletmek istiyorum, destekleriniz için ne kadar teşekkür etsem az. Türkiye’de kullanıldığını bildiğim bulut sistemler Motaword, Nubuto, Memsource Cloud. Bunlar benim bildiklerim, bilmediklerim adlarını anmadım diye kırılmasın ne olur, kendilerini tanımak ve tanıtmaktan memnuniyet duyarım.
Dediğim gibi bu sistemleri kullanmaya başlamak kolay. Aynı Facebook’ta, Twitter’da, Instagram’da, vs. hesap açar gibi bu sistemlere de kaydolup bir hesap ediniyorsunuz ve bilgisayarınıza yüklemeniz gereken herhangi bir yazılım yok. Her şey sistemin çalıştığı sunucu(lar)da tutuluyor. Yani çevirisini yapacağınız dosyalar da sunucuda, çeviriyi yaparken başvuracağınız sözlükler, makine çevirisi araçları, çeviri bellekleri (TM’ler) de sunucuda, bir başka deyişle bulutta. Dosyaları bilgisayarınıza indirmiyorsunuz. Çeviri yapacağınız zaman sistemin web sayfasına gidiyorsunuz, hesabınıza kullanıcı adınız ve şifrenizle giriyorsunuz ve çeviriyi internet tarayıcınızı kullanarak web sayfası üzerinde yapıyorsunuz. Bu yenilik beraberinde çeviriyi öğreten ve öğrenenlere pek çok kolaylık sağlıyor.
  • Artık çeviri belleği teknolojisi ile çalışmak için bir bilgisayar laboratuvarına ve masaüstü bilgisayarlara ihtiyacımız yok.
  • Çeviri belleği yazılımlarına yüksek meblağlar ödemeye, bunun için üniversite yönetimlerini ikna etmeye çalışmaya, kapı kapı dolaşıp sponsor aramaya gerek yok.
  • Öğrencilere çevrilecek dosyaları e-posta ile göndermeye, sonra da çevirileri e-posta ile geri almaya gerek yok. Dosyaları öğrencinin çevirmesine izin verdiğiniz zaman öğrenci dosyaları görüp çevirebiliyor, biz öğretenler de sistemden nasıl çevrilmiş, ne kadarı çevrilmiş görebiliyoruz, sistem üzerinden geribildirim yapabiliyoruz.
  • Öğrenciler sisteme istedikleri zaman istedikleri yerden bağlanıp çeviri yapabiliyorlar. Önemli olan İnternet bağlantısının olduğu bir cihazının olması.
  • Sistem web tarayıcı üzerinden çalıştığından kullandığınız cihazda hangi işletim sisteminin yüklü olduğu önemli değil. Sistemin web tarayıcınızla uyumlu olması yeterli. Bu Apple kullanıcıları için iyi haber olsa gerek, çünkü piyasadaki pek çok masaüstü çeviri yazılımı Windows işletim sistemi gerektiriyor.
  • Çeviri belleği yazılımlarının deneme sürümlerini kısıtlı özellikleri ile kullanma derdi yok. 
  • Bu sistemleri kullanmayı öğrenmek kolay. Öğrenciler kendi kendilerine sistemin nasıl kullanıldığını anlatan web seminerleri ya da videolarla hızla öğrenebilirler. Böylece sistemin nasıl kullanıldığını öğretmek için uzun ders saatleri ayırmaya gerek yok. (Kendim denedim ve gördüm. Öğrenciler sistemin nasıl kullanıldığını kendi başlarına öğrenebiliyorlar. Anlamadıkları noktaları derste arkadaşlarından veya öğretmenden destek alarak telafi edebilirler. Bu da çok zaman almıyor.)
  • Teknik sorun yaşadığınızda sistemin teknik uzmanlarından hızlı bir şekilde teknik destek almanız mümkün.
  • Güncellemelerle uğraşmanız gerekmiyor çünkü güncellemeler merkezi olarak yapılıyor. Böylece öğrenciler ile öğretenlerin kullandıkları sürümün farklı olması gibi bir ihtimal de söz konusu değil.
Uzun lafın kısası bence bulut bilişim epey kolaylık sunuyor. Derslerinde bulut tabanlı çeviri yönetim sistemlerinden faydalanan ve bu alanda yayınları bulunan Uwe Muegge’e göre gelecek birkaç yıl içinde çeviri endüstrisi bu sistemleri önemli ölçüde benimsemiş olacak yani çevirinin geleceği bulutta. Bence en azından bir denemekte fayda var.