14 Şubat 2022 Pazartesi

Bir Canlı Yayının Ardından: Gençlerin Yabancı Dil Bölümü Tercihleri

Dün akşam Instagram hesabım üzerinden İngilizce Öğretmeni arkadaşım Tutku Önder ile bir canlı yayın gerçekleştirdik. Tutku Çorum Anadolu Lisesinden arkadaşım. Aynı sıralarda oturduk, öğrendik, aynı sokaklarda yürüdük, eğlendik, birlikte güldük, eğlendik. Özetle çokça zaman geçirdik ve geçmişi anarken onu hep güzelliklerle hatırlarım.

Tutku çok vefalı bir dostum ve aynı zamanda çok emektar bir öğretmen. Çorum Mehmehçik Anadolu Lisesinde çalışıyor. Öğrencilerinin geleceğe ilişkin tercihlerini kendine dert edinmiş bir eğitimci. Onların kendisiyle benzer yollardan geçerken daha geniş bir vizyonla yol almasını ve onun yaptığı hataları yapmamasını çok önemsiyor. Erasmus programı kapsamında çok güzel projelere imza atmış ve bence Çorum’un gururu eğitmenler arasında ön sıralarda yer alıyor. İyi ki var böyle değerler ve iyi ki Türkiye’deki tüm olumsuzluklara rağmen gençlere umut olmaya ve onları desteklemeye devam ediyorlar.

Tutku’yla canlı yayınımızda öğrencilerin geleceğe ilişkin kaygılarını konuşurken galiba hayat tekerrürden ibaret dedim. Dünya değişse de dertler aynı kalıyor. Gençler garanti bir mesleğe sahip olmak, özgür olmak, az yorulmak ama çok kazanmak ve hayattan keyif almak istiyorlar. Öyle iyi anlıyorum ki. Yaşamımızdaki tüm olumsuzluklara rağmen mücadele etmeye devam ediyorlar ve bu hepimiz için gerçekten çok umut verici.

Peki, hangi yoldan gitmeli? Yabancı dil üzerine bir bölümde okuyacaklarsa öğretmenlik mi yazmalı, mütercim-tercümanlık mı, dilbilim mi, dil edebiyat mı, kültür çalışmaları mı? Peki, hangisine puanımız yetecek? Sınav günü her şey yolunda gidecek mi, sınava konsantre olabilecekler mi, sağlıkları yerinde olacak mı, şansları yaver gidecek mi? Sadece bu kaygı verici sorulara odaklanmak ve kendimizi geleceğe dair stresle boğuşurken bulmak mümkün. Bu tür kaygı ve korkuları hiç eleştirmiyorum, yargılamıyorum ve elimden geldiğince empatiyle yaklaşmaya çalışıyorum.

Peki, tüm bu sorulara verilebilecek kısa bir cevap var mı? Bence var. İnanç çok önemli çünkü inandıklarımı yaşıyoruz, inandıklarımızı çekiyoruz hayatımıza. Adeta inançlarımızla iç dünyamızdan evrene davetiyeler yolluyoruz. Bu yüzden kendimizi nasıl gördüğümüz ve hayattan ne beklediğimiz çok önemli. Ne bekleyebiliriz peki? Ne kadarını istemeye hakkımız var? Hep dile getiriyorum. Hayatla işbirliği yapın. Evren, hayat sizin aleyhinize değil lehinize bir düzen sunuyor. İsteklerimiz, beklentilerimiz ve umutlarımızla şimdiyi ve geleceği ya da belki de en doğrusu anı yaratıyoruz. Bunun için ne istediğimize, ne beklediğimize ve ne için umut beslediğimize zaman ayırmak çok önemli. Bazen hayat koşturmacası içinde ders dinlemeye, ödev yapmaya, sınavlara hazırlanmaya, satın alacağımız kitapları araştırmaya çokça zaman ayırıyoruz ama “Ben hayattan ne bekliyorum?” sorusu üzerinde yeterince durmuyoruz. Hâlbuki hayata dair planlar yapmadan, aksiyon almadan önce ne yaşamak, neyi deneyimlemek istediğimize odaklanmak, cevaplara ulaşmak ve bu cevapları beynimize net bir şekilde kodlamak çok çok önemli. Çünkü bu kodlar planlarımızı ve adımlarımızı biçimlendiriyor.

Peki, bunları yaptıysak kesinlikle istediğimiz hedefe ulaşacak mıyız? Hedef garanti mi? Değil. Bazen hedeflere tam istediğimiz zamanda ulaşırız, bazen biraz gecikmeli ulaşırız, bazen de hedefe varamayız. Burada durup hatırlamak gereken önemli bir kavram var, o da teslimiyet. Yani istedim ama olmadı. E o zaman da belki hayatın sizin için bir bildiği, sizin gözünüzden kaçırdığınız ve artık almanız gereken bir ders vardır. Yani bence evren, hayat sizi cezalandırmaz. Sadece bazen keyifle öğreniriz, bazen de acıyla. İkisi hayatın olmazsa olmazı, tuzu biberi. Acı olmadan keyfi, keyif olmadan acıyı kavrayamıyoruz. Karşıtlıklar ve ikilikler dünyasında yaşıyoruz. Biri olmadan diğeri, diğeri olmadan biri hayat bulamıyor. O zaman hem keyfe hem acıya kucak açmak ve her ikisini sunan deneyimlerimize de merakla bakmak lazım. O zaman bir kez daha aynı soruyu soralım: Öğretmenlik mi yazmalı, mütercim-tercümanlık mı, dilbilim mi, dil edebiyat mı, kültür çalışmaları mı? Bilmem J Sen hangisini deneyimlemek istersin genç arkadaşım? Bu kararı ancak sen verebilirsin? Biz eğitimcilere düşense senin bu kararı alma, tercihini yapma yolculuğunda sana rehberlik etmek. Unutma! Hayat senin, karar senin, bilgelik sende! Biz senin bilgeliğine birazcık katkıda bulunmak için hayatına giren rehberleriz. Hiçbir karşılaşma nedensiz değil. Eğer canlı yayında karşılaştıysak, yani gelip bizi dinlediysen mutlaka bir nedeni var. Sor kendine, acaba neden o akşam o ekranın karşısında bizi dinledin. Merakla bak bakalım, neler gelecek aklına?

Instagram kullanıcı adım: sinemcanm





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder